Dizdeki kıkırdak yaralanmaları basit kısmi bir kıkırdak bölgesinin bozukluğundan dizdeki kıkırdak dokunun büyük kısmının etkilendiği ileri derece kıkırdak problemlerine kadar geniş bir yelpazedeki problemleri içermektedir. Özellikle adolesan yaş dönemi ve sonrasında sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Çoğunlukla akut bir travma veya diz eklemine kronik ve tekrarlayan şekilde aşırı yüklenmeler sonrası ortaya çıkar. Kıkırdak dokusu sınırlı miktarda iyileşme kapasitesine sahip olduğundan kıkırdak yaralanmaları zamanla daha kötüleşme eğilimi gösterir. Dizde kıkırdak yaralanması sonrası hastalar genellikle aktivite ile artan ağrı, dizde şişlik, hareket kısıtlılığı, yük vermekte zorlanma, yürüyüş bozukluğu, takılma-kilitlenme gibi şikayetlerle bize başvurur.
Eklem gevşekliği, daha önce geçirilmiş travmalar, bacak kemiklerinde veya eklem çevresinde kemik diziliminde bozukluk, dizin stabilitesini etkileyen bağ ve menisküs yaralanmaları gibi durumlar dizde kıkırdak yaralanması gelişme olasılığını arttırırlar. Bu kıkırdak yaralanmalarının tedavisi öncelikle altta yatan ve kıkırdak dokusunda bozulmaya neden olan faktörlerin ortaya konması ve tedavisi ile başlar. Bununla birlikte kıkırdak dokusundaki bozulma ve iyileşme kapasitesi, hasta ile ilişkili faktörler, yaralanmanın derecesi ve yerine göre birçok cerrahi tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler bozulmuş kıkırdağın temizlenmesi ve yeni kıkırdak oluşumunu uyaran mikrokırık gibi yöntemlerden kıkırdak nakline kadar birçok tedavi yöntemini içerir. Bu cerrahi yöntemlerin büyük kısmı artroskopik (kapalı) teknik kullanılarak uygulanabilir.
Amacımız, hastalarımızın hareket özgürlüğünü geri kazanmalarına yardımcı olmak ve sağlıklı bir yaşam sürdürmelerini sağlamaktır. Her hastanın benzersiz ihtiyaçlarına odaklanıyoruz ve en son teknolojiye dayalı teşhis ve tedavi yöntemleri kullanarak en iyi sonuçları elde etmeyi hedefliyoruz.
Sağlıkla Hareket Edin, Hareketle Sağlıklı Kalın.
Copyright © 2023 Tüm Hakları Saklıdır
Sitede yer alan içerikler bilgilendirme amaçlıdır.